KARAVAN HAYATI
Hayatın demini tatmak için iyi bir yol. Kimine göre günübirlik, yani akşam eve dönüş, kimilerine göre sadece tatil zamanlarında sevdikleri ile hem kafalarına göre takılabilecekleri tatillerde kullanmak için bir eğlence aracı, kimilerine göre de devamlı içinde yaşayacakları bir hayat.
Güzel parçalar çalan bir radyo, sevdiğin ya da tek başına deniz kıyısına çekmiş kuş sesleri arasında iki ağaç arasına kurulmuş bir de hamak ve mis gibi bir demlik çay. Bazılarımıza çok değişik gelebilir. Ama var böyle de bir yaşam.
Öncelikle seçiminiz mobil karavan mı çekme karavan mı ?
Buna çok iyi karar vermeniz gerekiyor. Ben tembel ve çok iyi olmayan bir şoför olduğum için motokaravanı seçtim. Bir de Bolu’da yaşıyorum. Doğal afetler hayatımızın bir gerçeği. Hani afetlerden biz ve karavanımız sağlam çıkarsa, çocuklarla çadırda filan kalmaktansa, nerdeyse evin bütün imkanlarını barındıran bir karavan, korunmacı bir ebeveyn olarak bana çekici geldi. Hani sağ kalanlar en azından kullanabilir.
Çekme karavanlar bana göre seyahati zorlaştırıyor. Her araçla çekemezsiniz. Ama kamp kurduğunuz alanda aracınız serbest hale geçiyor, daha mobilize olabiliyorsunuz. Çevreyi dolaşmak için de iyi bir çözüm aslında. Ama meraklı gözlerin her an üzerinizde olacağını da göz ardı etmeyin.
Özellikle campervanlarda kolay kolay kimse aracınızın karavan olduğunu dahi anlamaz. Bana daha özgür geldi.
Biraz antihijyenik, kısıtlı su, kısıtlı enerji, sanki birazcık gönüllü sefillik gibi. Ama seviyorsan kafana göre takılmayı oldukça güzel.
Devam edecek.