Petrol Piyasası Kanunu gereğince 1 Ocak 2005 tarihi itibarı ile Serbest Fiyatlandırma Sistemi’ne geçilmiştir.
Bu sistem ile sektördeki akaryakıt dağıtım şirketleri, farklı fiyat politikalarına göre depo satış fiyatını belirlemekte serbesttirler. Bayiler de dağıtım şirketleri tarafından kendilerine tavsiye edilen tavan pompa satış fiyatlarını uygulamayabilirler. Veya bayiler bulundukları bölgenin rekabet koşullarına göre kendi pompa satış fiyatlarını uygulamakta serbesttirler. Türkiye’de perakende satış fiyatı rekabet göz önünde bulundurularak oluşmaktadır.
Devlet-Hükümet akaryakıt fiyatlandırılmasında belirleyici değil düzenleyicidir.
Rafineri Fiyat Oluşumu
Gümrüksüz rafineri fiyatı + ÖTV + EPDK payı = Rafineri Satış Fiyatı (KDV hariç) Gümrüksüz Rafineri Fiyatı: Akdeniz – İtalyan piyasasında yayınlanan CIF Akdeniz ürün fiyatları anlamına gelir.
Bunun teknik açıklaması bu iken, brent petroldeki düşüşler ve USD kurundaki düşüşlerin pompalara yansımamasının da bir teknik açıklaması olması gerekiyor. Bunu da şu şekilde açıklıyorlar; almadığımız ÖTV’leri alıyoruz.
Hepsini göz önünde tutarak Mart ayı itibariyle çiftçiler sürüm ve ekim işine başlayacak. Günde 50 litre tüketse. Kasım ayına kadar ne kadar gideri olur. Ne kadar devlet desteği alır. Çiftçiden aldığı ürünü 500 km götüren bi tırcı ne kadar harcar. Bunun markete, pazara yansıması nasıl olur?
Brent petrol fiyatı tarihin en düşük seviyesine geldiğinde bile akaryakıt fiyatı düşmedi bu ülkede. Brent petrol fiyatları düştü, dolar da düştü ama, akaryakıta görülmemiş bir zam yapıldı.
Enerji Bakanı “Enerji fiyatlarında birkaç günlük oynama bizi etkilemez” diye açıklama yapmasının üzerine, son iki ayda benzin ve motorin %50 zamlandı. İktidarın enerji krizinde tek politikası doğrudan zam yapmak oldu. 50 liralık benzin alan arkadaşlar, ev güzergahındaki ikinci benzin istasyonuna girmeden artık eve gidemez hale geldiler.
AKP iktidarı ÖTV ‘den feragat etmek yerine, vatandaşa nefes aldıracak bir çözüm üretmek yerine, akaryakıt zamlarını vatandaşın sırtına yüklüyor.